adem-gunes
Arama Yap
İletişim Duyuru

Eğitimde çocuğa saygı
 291

Eğitimde çocuğa saygı

Türkiye’ye yeni geldiğim sıralardı...

Okullarda gördüğüm eğitim yanlışları çok zoruma gidiyordu...

Öğretmen-öğrenci ilişkilerindeki nezaketsizliğin çocukların kişilik gelişimine ne kadar zarar verdiğini görüyor, üzülüyor, düzeltmek için oldukça çok çaba sarf ediyordum...

Bir keresinde, bir öğretmenin öğrencisine sert bir ses tonu ile “Kızım bana bak!” diye seslendiğini duymuştum koridorda...

Şaşırmıştım...

Zannetmiştim ki buyurgan bir ses tonu ile kendisine ‘kızım’ hitap edilen öğrenci rahatsız olacak ve öğretmenine “Benim adım ‘falandır’ hocam. İsterseniz  bana ismimle hitap edebilirsiniz.” diyecek... Ama yanılmıştım... Ne öğrenci bu hitaptan rahatsız oldu ne de o öğretmen koridordaki büyüklük tutkunluğu ile öğrencilere bağırtısına son verdi...

Şimdilerde o günlerdeki şaşkınlıklarımı hatırlıyor, kendi hâlime tebessüm ediyorum...

Sanırım artık ülkemizde çocukların eğitim adına ‘kişilik gelişimlerinin’ nasıl da zarara uğratıldığına eskisi kadar şaşırmıyorum, şaşıramıyorum...  Belki duyarlılığımı kaybetmedim ama artık bir şeylerin öyle hemen birden değiştirilebileceğine olan inancım kalmadı... Çocuğa saygılı bir eğitim sisteminin oluşumu çok zaman alacak... Ve bunu ben göremeyeceğim diye üzülüyorum...

Bu üzüntüm, yurtdışına her çıkışımda biraz daha derinleşiyor...

Yaklaşık 16 yıl Avrupa’da yaşadım... Oradaki eğitim sistemlerini yakından görme fırsatım oldu, bu tecrübelerin üzerine şimdilerde bir de Amerika’da eğitim alma ve gözlem yapma fırsatı edindim.... Amerikalı çocukları seyrediyorum okullarında... Onların adına mutlu oluyor, kendi çocuklarımız adına üzülüyorum...

Amerika’daki okullar kapanmadan önce bahçede öğrencisi ile konuşan bir öğretmen gördüm... Öğretmen, ‘oğlum’ diye seslenmiyordu öğrencisine, ismi ile hitap ediyordu. Hem de isminin yanına ‘bey’ ilave ederek, “Ahmet Bey, bakar mısınız lütfen.”

Böylesi bir hitabı kendi ülkemizde görsek, güleriz herhâlde bu öğretmene... Ve sanırım “Uzaydan mı gelmiş ne bu öğretmen!” deriz alaylı bir ifade ile...

Ama itiraf etmeliyim ki bir öğretmenin ağzına ne güzel yakışıyordu öğrencisine saygınca hitap etmesi ve öğrencisinin de onu saygıdeğer bir ciddiyetle dinlemesi...

Chicago yakınlarında bir öğretim görevlisi dostumla karşılaştım geçenlerde. Kendisi Türkiye’den Amerika’ya geçici görevle gelmiş... Bir yıldır burada yaşıyor ailesiyle...  Çocuklarından biri buradaki devlet okulunda öğrenci.... Oğlunun okul yaşamında edindiği tecrübeleri paylaştı: “Oğlumun öğretmeni, ona öylesine değer veriyor ki oldukça mutluyuz... Bir gün telefon açıp bana bir soru sordu... ‘Önümüzdeki hafta çocuklar okulda cinsel eğitim dersleri alacaklar. Eğer siz bu konuda farklı düşünüyorsanız bu derslere çocuğunuzun katılmama özgürlüğü var. Bana vaktinde bildirirseniz, ona ayrıca etkinlikler oluşturayım.’ dedi.”

Hâlbuki ülkemizde 6. sınıfta çocuklara ‘üreme’ dersinin içinde cinsel eğitim veriliyor, ne anne babadan izin alınıyor ne de kimseye haber veriliyor...

Dün New York’ta bir öğretmen arkadaşla görüştüm. “Hocam, Amerikalı ailelerin birinci önceliği çocuklarının eğitimidir.” dedi ve devam etti: “Çocuklarının eğitimi için anne babalar iyi okulların bulunduğu bölgelere yüksek kira bedeli ödemeyi göz alarak taşınırlar... Kendi çocuğunun okul aile birliğinde görev alabilmek için seçim kampanyaları düzenlerler, seçildikleri takdirde okulda kalite adına neler yapacaklarını ciddi ciddi anlatırlar... Okul aile birlikleri okulun her şeyidir. Örneğin, öğretmenleri onlar işe alır, öğretmenlerin, çocuklarla başarısız ilişkilerinde işlerine okul aile birlikleri son verir... Başarılı bir öğretmeni de kendi çocuklarının okullarına transfer edebilmek için çok çaba harcalar.”

Bütün bunlar olmayacak şeyler değil biliyorum ama bir toplumda çocuğa saygınlık ülke gündeminde yoksa o toplumun eğitiminde çocuğa saygınlık oluşması oldukça zordur.

Yazarın 30 Haziran 2014 tarihli yazısıdır.

Önceki Makale
Karne ve Çocuklar
Sonraki Makale
Utanırsan çocuğunun çocuksu davranışından

Yorumlar

Yorum Yap!