Çocuğunuz sizi koklayarak doyamadığını ifade ediyor.
İnsan doyamadığı sevgiye ayrıca yoğunlaşır.
Çocuğunuza kendinizi doyasıya verirseniz, hiç olmazsa eksik duygularını tamamlamış olur.
Bir yaşındaki çocuk ruhsal embriyo dönemindedir, anneyle bir duygusal bağ kurmalı ki güven duygusu gelişsin.
Çocukta yeniden güven duygusu oluşturabilmek yani yeniden bağlanmayı gerçekleştirebilmek için; çocukla birlikte yatın, tensel teması artırın, çocukla birlikte olduğunuz kısıtlı dakikalarda çocukla derin bir duygusal iletişim içinde olun, çocuğunuzun yanında çok konuşmayın, çocuğunuza çok şey söylemeyin ama onun söylediklerini ruhunuzla beraber dinleyin, özellikle göz temasını hiç esirgemeyin, onunla aynı ortamdayken başkalarıyla ilgilendiğinizde çocuğunuz ihmale uğramış olur, zamana karşı duyarlılığı öğretin ve hassas bir şekilde uygulayın, çocuğunuzu hiçbir yere bırakmayın, asla ceza vermeyin, asla kızmayın.
İletişim bir taklidi davranıştır ve tecrübi olarak öğrenilir.
Anne baba nasıl konuşuyorsa, çocuk onu öğrenir.
Bebek dünyaya geldiğinde iki sene konuşması yasak edilmiştir.
Çocuk, ilk iki yıl konuşamaz ama sezebilme yeteneği vardır. Annenin simasındaki bütün halleri sezebilir. Annenin ruhunu bir emici sünger gibi kendi içine emer.
Bebek, annesinin söylediği kelimelere dikkat etmiyor; ruhunu emiyor. Sinirli sinirli sözler söylediğinizde sizi anlamaz ama ruhunuza yansımış olan o tuhaf hal çocuğunuz tarafından bir emici sünger gibi kendi ruhunun içerisine çekilir.
İki yaşına kadar bebeğin konuşması yasaktır ama karşısındaki insanın ruh halini sezebilme yeteneği ile donanmıştır. İki yıldan sonra çocuklar yavaş yavaş iletişime geçer. 3,5 - 4 yaşından sonra sezebilme yeteneğini bırakır, konuşabilme yeteneğine geçer.
Çocuklar, “Bebektir, hiçbir şey anlamaz” diye ihmal ediliyor maalesef. Çocuğun ortamında sergilediğiniz olumsuz davranışlar ile çocuğunuzun ruhunu kirlettiğinizden emin olabilirsiniz.
“Bebektir hiçbir şey anlamaz” deme; o senin ruh halini seziyor ve kendi ruhunun içine çekiyor.
Ergenlik dönemi hasat dönemidir, ekilenin biçildiği dönemdir, çocuğun başkalaşım dönemidir.
Çocuk bir kamera gibi her halinizi kaydediyor ve içinde kendini şekillendiriyor.
Ergenlik dönemi bir problem dönem değildir.
Anne baba olmanın temel şartı, çocuğa güven duygusu verebilmektir.
Çocuk nerede kendini güvende hissediyor ise o gruba ait aidiyet duygusu taşır.
Çocuğun ihtiyaçları vaktinde ve yeterince karşılanmıyorsa eğer çocuğun güven duygusu zedelenir.
Çocuk anneye güvenebildiği kadar hayata güvenebilir.
Çocuk güven duygusu oluşturduğu kadar kendini hayata bağlayabilir.
Çocuk ilk önce anneye güven duyar. Her ihtiyacını karşılayan bir anne eğer çocuğun yanındaysa, o takdirde çocuk huzur içerisinde güven atmosferinin içeresinde olmamın keyfini yaşar.
Çocuk kendini güvensiz bir ortamda hissediyorsa yalan söyler.
Çocuk, ruhen 4 yaşında doğar. Çocuğu 4 yaşından önce anneden ayırırsanız çocuğun ruhu zedelenir; çocukta ilk kaybolacak duygu güven duygusudur. Güven duygusu, hayatın temel duygusudur.
İlk iki yılda çocuk anneye korkunç derecede ihtiyaç duyar. Eğer çocuk, anneden iki yaşından önce ayrılmışsa ruh ızdırabından inim inim inler.
Günümüz çocuklarının en büyük problemi anne babaları tarafından ihmal edilmiş olmasıdır.
Günümüz çocuğunun temeldeki sorunu, ihmal edilerek büyüyor olmasıdır.