Cinsel eğitim vermek için mahremiyet eğitimi zarara uğratılmamalı
Yılın hep bu ayları geldiğinde, çocukların ebeveynler ile çatışmalarında bir artış gözlemliyoruz.
Ergenlik öncesi çocuklara bir hâl oluyor. Garip bir hâl… Ne oluyorsa bu dönemde çocuklarda, kimi zaman huzursuzluk, agresiflik, hırçınlık, kimi zaman da içe kapanıklık gözlemliyoruz.
Bununla birlikte her yıl tam da bu dönemde içlerinde bir “hortlak” uyanmışçasına cinselliğe merak saldıklarına şahit oluyoruz.
Aileler, çocuklarında o güne kadar hiç rastlamadıkları şekilde internet arama motorlarında ahlak dışı kelimelerle arama yaptıklarını, filmlere ve resimlere yöneldiklerini şaşkınca dile getiriyorlar. Yardım istiyorlar.
Önceki hafta 11 yaşında kızı olan bir anne yardım talebi ile kapımı çaldı. Biraz mahcup, biraz utanarak “Hocam, hiç iyi değilim. Kızım beni hayal kırıklığına uğrattı.” dedi.
“Ne oldu ki?” diye sordum.
“Aslında kızım çok ahlaklı, dürüst, masum bir kızdı. Ama babası bir gün, kızının internette hangi sitelere girdiğine bakmak istedi. Şok geçirdik. Kızım defalarca uygunsuz sitelere girmiş. Çok kötü yazılar, resimler... Hocam hiç sormayın…” diyerek elini dudaklarına götürdü ve ağlamaya başladı. “Ben kızımın böyle bir şey yapabileceğini hayal dahi edemezdim. Şu an onun yüzüne bakamıyorum. İçimde ona karşı bir tepki var. Bize yardım edin.” dedi.
“Peki” dedim ve kızını davet ettim yanıma.
İçeri girdi. “Buyur otur istersen” dedim. Tam da karşıma utana sıkıla oturdu.
Yüzünü yere çevirdi. Parmakları ile kazağının kenarından sarkan bir iple oynamaya başladı. Sıkılıyor olduğu her hâlinden belliydi.
“Ne oldu, neden annenlerle KAVGAlısın?” diye sordum. Kızardı önce, cevap vermedi. Sonra yavaş yavaş anlattı: “Babam bilgisayarıma bakmış. Ben bazı sitelere girmiştim, ona kızdılar.”
- O sitelere girmek nereden aklına geldi ki?
- Arkadaşlarım söyledi. Sınıfta herkes biliyor zaten. Merak ettim.
- Ne zamandır bunlar konuşuluyor ki okulda?
- Şey! Öğretmenimiz derste anlatmıştı.
- Neyi anlattı?
- Şey! Fen dersinde üreme konusunda anlatmıştı öğretmenimiz. Ondan sonra herkes şakayla bunları konuşmaya başladı zaten.
Çocuğun utana sıkıla anlattığı hikâye bana çok şey ifade etti.
Zira şu an okullarda fen dersi içinde yer alan “üreme” konusu, çocuklara hem erken yaşta hem de “topluca” verildiği için fayda sağlamak yerine zarar veriyor. Çocuklarda erken yaşta cinselliğe karşı merak duygusu uyandırıyor. O yaşta gündemlerinde olmayan bir konuyu “kontrolsüzce” ve “laubalice” konuşulur hâle getiriyor. Pandora’nın Kutusu açılıyor, sonra çocuklar öylece kendi hâllerine bırakılıyor. Bu konuları duyan çocuklar ne yapıyor, kendi aralarında neye yöneliyor kimse takip etmiyor.
Ben şahit olduklarımı söyleyeyim. Bu dersten sonra çocuklar kimi zaman uygunsuz davranışlara yöneliyor kimi zaman da içlerindeki huzursuzlukları gizlemeye çalışırken aileleri ile çatışıyorlar…
Bu sorunu bizzat yaşamış olan birini siz de duymak isterseniz anlatayım. Önceki hafta radyo programına telefonla bağlanan bir dinleyici, 6. sınıfta aldığı bu dersten sonra cinselliğe nasıl merak saldığını anlattı. Küçük yaşta uyarılan duyguları ile kendi bedenine yöneldiğini ve yıllardır da bu alışkanlıktan kurtulamadığını utana sıkıla anlattı. Ve ardından şu acısını dile getirdi: “Şu an kız kardeşim 6. sınıfta. Lütfen yetkililer sesimi duysun, kardeşim bu konuları duymaya hazır değil.”
Umarım yetkililer cinsel eğitim vereceğiz diye çocuklarda mahremiyet eğitimini zarara uğrattıklarını bir gün fark ederler.
Yorumlar
Yorum Yap!
Cinsel eğitim vermek için mahremiyet eğitimi zarara uğratılmamalı
Yılın hep bu ayları geldiğinde, çocukların ebeveynler ile çatışmalarında bir artış gözlemliyoruz.
Ergenlik öncesi çocuklara bir hâl oluyor. Garip bir hâl… Ne oluyorsa bu dönemde çocuklarda, kimi zaman huzursuzluk, agresiflik, hırçınlık, kimi zaman da içe kapanıklık gözlemliyoruz.
Bununla birlikte her yıl tam da bu dönemde içlerinde bir “hortlak” uyanmışçasına cinselliğe merak saldıklarına şahit oluyoruz.
Aileler, çocuklarında o güne kadar hiç rastlamadıkları şekilde internet arama motorlarında ahlak dışı kelimelerle arama yaptıklarını, filmlere ve resimlere yöneldiklerini şaşkınca dile getiriyorlar. Yardım istiyorlar.
Önceki hafta 11 yaşında kızı olan bir anne yardım talebi ile kapımı çaldı. Biraz mahcup, biraz utanarak “Hocam, hiç iyi değilim. Kızım beni hayal kırıklığına uğrattı.” dedi.
“Ne oldu ki?” diye sordum.
“Aslında kızım çok ahlaklı, dürüst, masum bir kızdı. Ama babası bir gün, kızının internette hangi sitelere girdiğine bakmak istedi. Şok geçirdik. Kızım defalarca uygunsuz sitelere girmiş. Çok kötü yazılar, resimler... Hocam hiç sormayın…” diyerek elini dudaklarına götürdü ve ağlamaya başladı. “Ben kızımın böyle bir şey yapabileceğini hayal dahi edemezdim. Şu an onun yüzüne bakamıyorum. İçimde ona karşı bir tepki var. Bize yardım edin.” dedi.
“Peki” dedim ve kızını davet ettim yanıma.
İçeri girdi. “Buyur otur istersen” dedim. Tam da karşıma utana sıkıla oturdu.
Yüzünü yere çevirdi. Parmakları ile kazağının kenarından sarkan bir iple oynamaya başladı. Sıkılıyor olduğu her hâlinden belliydi.
“Ne oldu, neden annenlerle KAVGAlısın?” diye sordum. Kızardı önce, cevap vermedi. Sonra yavaş yavaş anlattı: “Babam bilgisayarıma bakmış. Ben bazı sitelere girmiştim, ona kızdılar.”
- O sitelere girmek nereden aklına geldi ki?
- Arkadaşlarım söyledi. Sınıfta herkes biliyor zaten. Merak ettim.
- Ne zamandır bunlar konuşuluyor ki okulda?
- Şey! Öğretmenimiz derste anlatmıştı.
- Neyi anlattı?
- Şey! Fen dersinde üreme konusunda anlatmıştı öğretmenimiz. Ondan sonra herkes şakayla bunları konuşmaya başladı zaten.
Çocuğun utana sıkıla anlattığı hikâye bana çok şey ifade etti.
Zira şu an okullarda fen dersi içinde yer alan “üreme” konusu, çocuklara hem erken yaşta hem de “topluca” verildiği için fayda sağlamak yerine zarar veriyor. Çocuklarda erken yaşta cinselliğe karşı merak duygusu uyandırıyor. O yaşta gündemlerinde olmayan bir konuyu “kontrolsüzce” ve “laubalice” konuşulur hâle getiriyor. Pandora’nın Kutusu açılıyor, sonra çocuklar öylece kendi hâllerine bırakılıyor. Bu konuları duyan çocuklar ne yapıyor, kendi aralarında neye yöneliyor kimse takip etmiyor.
Ben şahit olduklarımı söyleyeyim. Bu dersten sonra çocuklar kimi zaman uygunsuz davranışlara yöneliyor kimi zaman da içlerindeki huzursuzlukları gizlemeye çalışırken aileleri ile çatışıyorlar…
Bu sorunu bizzat yaşamış olan birini siz de duymak isterseniz anlatayım. Önceki hafta radyo programına telefonla bağlanan bir dinleyici, 6. sınıfta aldığı bu dersten sonra cinselliğe nasıl merak saldığını anlattı. Küçük yaşta uyarılan duyguları ile kendi bedenine yöneldiğini ve yıllardır da bu alışkanlıktan kurtulamadığını utana sıkıla anlattı. Ve ardından şu acısını dile getirdi: “Şu an kız kardeşim 6. sınıfta. Lütfen yetkililer sesimi duysun, kardeşim bu konuları duymaya hazır değil.”
Umarım yetkililer cinsel eğitim vereceğiz diye çocuklarda mahremiyet eğitimini zarara uğrattıklarını bir gün fark ederler.