adem-gunes
Arama Yap
İletişim Duyuru

Çocuklarınızın fanatik olmaması için
 320

Çocuklarınızın fanatik olmaması için

Taraftar babaların genellikle “fanatik” çocukları oluyor… Ve eğer çocuğunuz fanatikse bir gün acıyı göze almalısınız…

Zira günümüzdeki hâli ile futbol maalesef bir “şiddet” barınağıdır…

Stadyumda bağıran çağıran, gol yediğinde gömleğini yırtan, oturakları koparıp hakeme fırlatan veya sokakta hiç tanımadığı karşı takımın taraftarlarının yolunu kesip elindeki bıçağı onların üzerine sallayan kişinin tek derdi “futbol” değildir…

Böylesi kişiler, daha çocukluk yıllarından itibaren yaşadıkları aşağılanmaları, uğratıldıkları zararları, kalplerindeki nefretlerini “fanatizm” ile dışa vurmaktadırlar…

“Sınırsızlığı” ve kural tanımazlığın hazzını “futbol” bahanesi ile doyasıya yaşama eğilimindedirler…

Mesela, “antisosyal kişilik bozukluğu” olan bir kişinin maç izlemek üzere bir stadyuma girmesi demek, maç sırasında bütün anormal dürtülerin tetikleneceği demektir… Ve tetiklenen anormal duygular, biraz sonra hiç günahı olmayan birinin zarara uğrama riski demektir…

Ya da “sınırda kişilik bozukluğu” olan birinin “amigoların” coşturmasıyla, kalabalıklar içinde kendini “daha güçlü hissetmesi” ile maç sonrasında ne yapacağını bilemezsiniz… Bu yoğun dürtüselliğin uyandırdığı anormal HISLER onun belindeki silahı çekip bakanlara ateş etmesine mi yol açar, yoldan geçen birilerine birdenbire anlamsızca saldırmasına mı sebep olur kestiremezsiniz…

Şiddet toplumlarında futbol, “kişilik bozukluğu taşıyanların” içlerindeki “sapkınlıkların” dışa vurulduğu bir alana çok çabuk dönüşüyor… Çocukların terbiye adına “dövülebildiği”, okullarda eğitim adına “aşağılanabildiği” ortamlarda yetişenler, yetişkinlik yıllarında “futbol fanatikliğine” daha yatkın oluyorlar…

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, medyanın da “fanatik taraftar” vurgusu kişilik bozukluğu riski taşıyanların davranışlarını daha yıkıcı hâle sokabiliyor… Taraftarlık bir “bağımlılık” ilişkisine dönüşüyor. Gençler “anne sevgisini”, “baba yoksunluğunu” kendi tuttuğu futbol takımına bağlanarak gidermeye çalışabiliyor…

İşte bu yüzden ebeveynler, yaşama dair rehberlik ettikleri kendi çocuklarını yanıltmamalı, onlara zarara düşürücü bağımlılıklar kazandırmamalıdır… Çocuğun bir takım tutması, o takıma “ölesiye” bağlı olması, o takım ile kendi kişiliğini özdeşleştirmesi, belki bir baba için “sanki” keyif verici durum olsa da duyarlıca bir çocuk terbiyesi yöntemi değildir…

Eğer maksat spor ise günümüz çocuklarının en çok ihtiyacı olan spor dallarından biri “okçuluk”tur… Zira okçulukta “öfke” ve “nefret” değil, “sükûnet” ve “sakinlik” vardır… Gözlemlerimiz o ki futbol fanatizmi içine düşmüş çocuklar okullarda oldukça yoğun bir şekilde “dikkat dağınıklığı” yaşarken, “dingin” bir spor olan okçuluk eğitimi alan çocukların “konsantrasyon” güçlerinin üstün olduğunu görüyoruz… Okçuluk yapan bir sporcu müsabaka sonrasında sağa sola saldırmak yerine, kendisi ile birlikte bu sporu yapanlarla tokalaşmayı, tebrikleşmeyi tercih ediyor…

Ya da biniciliğe yönlendirilmeli çocuklar. Bir canlı ile yapılan yegâne spor dalı binicilik… Pedagojik açıdan bakılırsa, at ile duygusal bir iletişim kurma çabasına giren çocuğun duygu dünyasının nasıl da açıldığını ve nasıl da “güven” duygusu içerisine girdiğini görüyoruz… İçe kapanık ve güvensiz çocukların “at terapisi” ile kendilerini nasıl da toparladıklarına şahit oluyoruz…

Veya yüzme… Ruhun bütün hâllerini fizik ve su yardımı ile uyaran, kişinin insan olma fonksiyonlarını canlı tutan bir spor dalı yüzme… Hırs ve nefreti, kin ve şiddeti suyun içinde eriten mucizevî spor dalına yönlendirilmeli çocuklar…

Futbol, çocuğun kendinin de içinde olduğu bir spor etkinliği ise üzerinde ancak konuşulabilir. Koşması, topa vurması, yere düşmesi ile çocuk bir spor yapmanın kazanımlarını elde edebilir… Yoksa çocuğu bizzat kendisinin yapmadığı bir spor dalında zarar verici insanlarla aynı ortamda buluşturmak doğru bir ebeveyn tutumu olmasa gerek...

Yazarın 20 Mayıs 2013 tarihli yazısıdır

Önceki Makale
Çağın hastalığı: Narsisizm
Sonraki Makale
Baba yoksunluğunun acısı kız çocuklarda daha derin oluyor

Yorumlar

Yorum Yap!