Öğrenmenin motivasyonu “kaygıdır” edinmenin motivasyonu “istek” tir
Soru: Oğluma ödevlerini yapmasını hatırlattığımda, “Yapsam da yapmasam da karnem çok iyi geliyor. Öğretmenler herkese aynı notu veriyor.” dedi. 1. sınıfta bunun farkına varması ilerleyen yıllarda başarısını nasıl etkiler?
Cevap: İlkokulda her çocuğa aynı notu vermek, çocuğun başarısını köreltir. Bunun iki sebebi var. Birincisi zaten ne yaparsa yapsın hep aynı notu alacak olması karneyi önemsememesine neden olduğu gibi, bir tane düşük not alsa buna da çok üzülür… kırılır incinir…
İkincisi, ilkokul çağındaki bir çocuğun not ile başarı puanı sıralamasına sokulması pedagojik olarak doğru değildir… Modern eğitim sistemlerini en başarılı şekilde uygulayan Danimarka’da ilkokul sonuna kadar hiçbir öğrenciye, ödev, not ve karne verilmez… Çocuk okulu gündelik yaşamın bir parçası ve “öğrenme evi” olarak görür… Çocuğu karne ve not ile “dış motivasyona” değil, kendini gerçekleştirmesi için fırsat vererek iç motivasyona yönlendirilir. İç motivasyonun ana unsuru “merak” tır… Çocuk merak ettiği bir işi yapmak için çaba sarf ederse, merak motivasyonu “heves” e dönüşür… Heves içsel bir güçtür… ve çocuk heves ettiği bir işi başardığında “istek” ortaya çıkar… Çocuk istekli bir şekilde yeni işler yapmaya yönelir… Bu pedagojik gerçekten yola çıkan Danimarka, Hollanda, Norveç gibi ülkeler ilkokul çağında çocuğu iç motivasyon kazanımına ayırt etmektedirler…
Çocuk iç motivasyonla elde ettiği güç ile orta okula başladığında, artık öğrenmez, edinir… EDINMEK; kalıcı öğrenmektir… edinilen bilgi kişiliğe dönüşür… unutulmaz… Öğrenmenin motivasyonu “kaygıdır” edinmenin motivasyonu “istek” tir…
Bundandır ki klasik eğitimciler çocuğu kaygılandırmaya özen gösterirler, kimi zaman ceza vermek, kimi zaman not ile tehdit etmek, kimi zaman çocuğun yapmadığı ödevi anne babasına söyleyerek kaygılı bir öğrenme gerçekleştirirler… Halbuki kaygı ile öğrenilen bilgi, kaygı ortamı geçtiğinde unutulur gider… Bakın bundan dolayı ülkemizde çocuklar 12 yıl eğitim alıyorlar ama bir yabancı dil edinemiyorlar… Üniversite sınavına giriyorlar, kendilerine daha önce anlatılan bilgilerden oluşan soruları çözemiyorlar… Birçoğu kaygıdan dolayı sınav kağıdını okuyamıyor… Bütün bunların kökeninde daha ilkokul çağından itibaren çocuğa bir performans kaygısı aşılamak olduğunu görüyoruz… Halbuki, ilkokul çağındaki 6-7 yaşlarındaki çocuğa karne vermek, not vermek onun çocukluk özgürlüğünü elinden almaktan başka bir şey değildir…
Adem Güneş'in 20 Haziran 2016 tarihinde Parents Dergisinde yayınlanmış olan yazısıdır.
Yorumlar
Yorum Yap!
Öğrenmenin motivasyonu “kaygıdır” edinmenin motivasyonu “istek” tir
Soru: Oğluma ödevlerini yapmasını hatırlattığımda, “Yapsam da yapmasam da karnem çok iyi geliyor. Öğretmenler herkese aynı notu veriyor.” dedi. 1. sınıfta bunun farkına varması ilerleyen yıllarda başarısını nasıl etkiler?
Cevap: İlkokulda her çocuğa aynı notu vermek, çocuğun başarısını köreltir. Bunun iki sebebi var. Birincisi zaten ne yaparsa yapsın hep aynı notu alacak olması karneyi önemsememesine neden olduğu gibi, bir tane düşük not alsa buna da çok üzülür… kırılır incinir…
İkincisi, ilkokul çağındaki bir çocuğun not ile başarı puanı sıralamasına sokulması pedagojik olarak doğru değildir… Modern eğitim sistemlerini en başarılı şekilde uygulayan Danimarka’da ilkokul sonuna kadar hiçbir öğrenciye, ödev, not ve karne verilmez… Çocuk okulu gündelik yaşamın bir parçası ve “öğrenme evi” olarak görür… Çocuğu karne ve not ile “dış motivasyona” değil, kendini gerçekleştirmesi için fırsat vererek iç motivasyona yönlendirilir. İç motivasyonun ana unsuru “merak” tır… Çocuk merak ettiği bir işi yapmak için çaba sarf ederse, merak motivasyonu “heves” e dönüşür… Heves içsel bir güçtür… ve çocuk heves ettiği bir işi başardığında “istek” ortaya çıkar… Çocuk istekli bir şekilde yeni işler yapmaya yönelir… Bu pedagojik gerçekten yola çıkan Danimarka, Hollanda, Norveç gibi ülkeler ilkokul çağında çocuğu iç motivasyon kazanımına ayırt etmektedirler…
Çocuk iç motivasyonla elde ettiği güç ile orta okula başladığında, artık öğrenmez, edinir… EDINMEK; kalıcı öğrenmektir… edinilen bilgi kişiliğe dönüşür… unutulmaz… Öğrenmenin motivasyonu “kaygıdır” edinmenin motivasyonu “istek” tir…
Bundandır ki klasik eğitimciler çocuğu kaygılandırmaya özen gösterirler, kimi zaman ceza vermek, kimi zaman not ile tehdit etmek, kimi zaman çocuğun yapmadığı ödevi anne babasına söyleyerek kaygılı bir öğrenme gerçekleştirirler… Halbuki kaygı ile öğrenilen bilgi, kaygı ortamı geçtiğinde unutulur gider… Bakın bundan dolayı ülkemizde çocuklar 12 yıl eğitim alıyorlar ama bir yabancı dil edinemiyorlar… Üniversite sınavına giriyorlar, kendilerine daha önce anlatılan bilgilerden oluşan soruları çözemiyorlar… Birçoğu kaygıdan dolayı sınav kağıdını okuyamıyor… Bütün bunların kökeninde daha ilkokul çağından itibaren çocuğa bir performans kaygısı aşılamak olduğunu görüyoruz… Halbuki, ilkokul çağındaki 6-7 yaşlarındaki çocuğa karne vermek, not vermek onun çocukluk özgürlüğünü elinden almaktan başka bir şey değildir…
Adem Güneş'in 20 Haziran 2016 tarihinde Parents Dergisinde yayınlanmış olan yazısıdır.