adem-gunes
Arama Yap
İletişim Duyuru

Sorunlar, tek tip kıyafet içine saklanarak çözülemez
 285

Sorunlar, tek tip kıyafet içine saklanarak çözülemez

Uzmanlar, çocuklarda görülen davranış problemini analiz ederken ‘kök’ probleme inmeye çalışır. ‘Yansıyan’ problemlerle uğraşmazlar.

Anne babalar ise çocuklarında gördükleri problemlerin temeline inmek yerine, problemin dışa yansıyan kısmını ortadan kaldırmaya çalıştıkları için, çocukları ile her dönemde yeni ve enteresan sorunlarla karşı karşıya kalıyor.

Mesela, tırnaklarını yiyen bir çocuğun ebeveyni, bu problemi ortadan kaldırmak için kimi zaman çocuğun tırnaklarına acı biber sürer, kimi zaman parmaklarına yara bandı yapıştırır, kimi zaman da kızar, azarlar ve böylece çocuğun tırnak yemesinin önüne geçmeye çalışır. Bu yöntemler bazen işe yaramış gibi görünse de tırnak yemeyi bırakan çocukta bir süre sonra alt ıslatma veya tikler görülmeye başlayabilir. Bu defa ebeveyn çocuktaki bu problemleri yok etme gayretine girmişken, hiç beklenmedik bir anda okulda yeni bir sorun patlak verir: “Çocuğunuz arkadaşları ile KAVGA ediyor, derslerini hiç dinlemiyor.”

İşte ebeveynler çoğu defa böylesi bir kısır döngünün içine girdiklerini fark ettiklerinde artık bir uzman desteğine ihtiyaç duyduklarına inanır.

Uzmanlar ise böylesi problemlerle karşılaştıklarında, mesela, tırnak yemeyi bir problem olarak görmez. Alt ıslatma da bir problem değildir aslında. Veya çocukta görülen tikler de bir uzman için asıl problem değildir. Bunların her biri ‘yansıyan’ problemdir ve çocuğun “duygu dünyası”nda var olan bir “kök” problemin habercisidir. Eğer uzman, bu haberciyi ortadan kaldırmaya çalışırsa, o zaman kökte yatan asıl probleme ulaşamaz. Tırnak yemek bir habercidir ve bir çocuğun duygu dünyasına derinleşen uzman, çoğu defa tırnak yeme davranışının kökeninde çocuğun kendisini yetişkinlerin yanında ‘güçsüz, yetersiz, değersiz’ hissetmesin yattığına erişebilir.

Böylece uzman, aslında kökte yatan bu ‘yetersizlik’ hissi ile mücadele eder, çocuğa yetersizlik hissi veren yetişkinleri daha duyarlı hâle getirirse, tırnak yeme olarak dışarıya yansıyan problemin de kendiliğinden ortadan kalktığı görülür.

Bütün bunları neden söyledim…

Geçen günlerde okullardaki tek tip kıyafet uygulaması kaldırıldı, kıyafet serbestisi getirildi.

Ben de geçen haftaki yazımda “Ülkemiz çocuklarının üzerindeki deli gömleği nihayet çıkartıldı” diyerek bu durumun çocuk dünyasına nasıl olumlu yansıyacağını işlemiştim.

Ancak gelen maillerden gördüm ki ebeveynler ve yöneticiler okullarda kıyafet serbestisi getirilmesinden dolayı endişeli…

Kimi ebeveyn “Kıyafet serbestliği ile çocuklar okula her gün başka kıyafetle gitmek için birbiriyle yarışacaktır” derken, kimi yönetici, “Fakir çocuklar eski ve yıpranmış kıyafetlerle okulda mahcup duruma düşecek” diyor… Bir başka ebeveyn marka tutkunu olan çocuklarının kendilerini nasıl da zora sokacağının endişesini yaşıyor.

Ve daha onlarca endişeli mail.

Her ne kadar bazı ebeveynler kıyafet serbestliğine böyle baksa da ben bir uzman olarak bu endişelerin temelinde, anne-babaların çocuklarındaki kök problemlerin üzerini ‘okul önlüğü’ ile örtmeye çalıştıklarını üzülerek görüyorum.

Bir çocuk marka bağımlısı ise marka bağımlılığı bir ‘kök’ problem değildir, bu ‘yansıyan’ bir problemdir. Ebeveynler kıyafet serbestisi ile marka bağımlılığının daha da üst seviyeye çıkacağını düşündüğü çocuğunun bu durumunu tek tip okul kıyafetiyle örtmek yerine, korkusuzca problemin derininde neler yatıyor diye durup düşünmesi pedagojik olarak daha sağlıklı olur. Veya bir fakir çocuğu tek tip kıyafet içinde ‘gizlemek’ yerine, o çocuğun bu hali, o okuldaki ebeveyni harekete geçirmeli ‘sağ elin verdiğini sol el görmemeli’ düsturu ve el birliğiyle o çocuğun kök problemini çözme gayretine girilmelidir.

Evet, endişeler yersiz değil, ancak tırnak yiyen çocuğun sorunu tırnağına bant yapıştırarak çözülemeyeceği gibi, her gün yeni bir kıyafet isteyen çocuğun sorunu da tek tip kıyafetle çözülmez.

Kıyafet serbestisi ebeveynlere ve yöneticilere çocuklardaki kök problemlerin görünmesi ve çözümü için bir fırsat verecek.

Bu fırsatı kazanca dönüştürmek lazım...

 

Önceki Makale
Var oluşu tek tip kıyafetle aşağılanan çocuklar
Sonraki Makale
Sessiz bir çocuktu aslında!

Yorumlar

Yorum Yap!